Toprak, Anayasa konusunda “Türkiye’nin demokratik, insan haklarına ve hukuka saygılı, yurttaşlarının hak ve özgürlüklerini, bayanların eşitlik ve hayat garantisini, siyasi ve ekonomik demokrasiyi garanti altına alan bir anayasaya sahip olması konusunda samimiyse iş birliğine hazırız” dedi.
AKP’YE ANAYASA CEVABI: “İKTİDAR OTOKRATİK İDARESİ SİSTEMİNİ SONLANDIRACAKSA HER TÜRLÜ KATKIYI SAĞLARIZ
İktidar, seçim sonrası yeni anayasa teklifini gündeme getirip, TBMM’nin sivil anayasaya öncülük etmesi için çalışma başlatacaklarını açıkladı. Türkiye’nin demokratik, insan haklarına ve hukuka saygılı, yurttaşlarının hak ve özgürlüklerini, bayanların eşitlik ve ömür garantisini, siyasi ve ekonomik demokrasiyi garanti altına alan bir anayasaya sahip olması konusunda samimiyse iş birliğine hazırız. İktidarın geçmişteki anayasa değişikliği icraatları ve şu andaki ittifak ortaklarının başta bayan hakları, inanç özgürlüğü, etnik ve inanç farklılıkları vb. alanlardaki görüşleri, parti programları, mevcut anayasaya bakışları ortada. Cumhur İttifakı ortakları evvel kendi ortalarında demokratik anayasa için uzlaşmalıdır. İktidar nitekim otokratik idaresi sistemini sonlandıracak, TBMM’nin güç ve saygınlığını iade edecek, Türkiye’yi çağdaş demokrasiler düzeyine taşıyacak bir anayasayı TBMM’den en geniş uzlaşı ve iş birliğiyle hayata geçirme niyetinde önemli ve samimi ise her türlü katkıyı sağlarız.
SCHENGEN VİZE MÜRACAATLARI REDDEDİLİYOR
Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için Schengen vize müracaatlarında önde gelen sanatkarlar, bilim insanları da dahil olmak üzere her iki müracaattan biri reddediliyor. Sığınmacılara, kaçak göçmenlere T.C. vatandaşlığı ve pasaport verilmesi, Türk vatandaşlarının vize retlerinin ve mağduriyetlerinin en kıymetli münasebeti. Mülteci Mutabakatı ile AB’nin hudut bekçiliğini kabul eden iktidar, bu durumun tek sorumlusu. Avrupa Parlamentosu’nda (AP) ve AB’de seçim sonrası ortaya çıkan iktidar koalisyonunun demokrasi, insan hakları, bayan hakları, hukuk devleti vb. kriterlere ve AB prensiplerine aralı bir ittifak olduğu öne sürülerek Türkiye-AB üyelik müzakerelerinin sonlandırılması davetleri yükseliyor.
SEÇİMİN EŞİT, ADİL VE ÖZGÜR BİR ORTAMDA YAPILMADIĞI AÇIK
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Kurulu Parlamenterler Meclisi (AKPM) Seçim Müşahede Heyeti Türkiye’deki seçimlerin her iki çeşidine ait yaptıkları müşahedeler, tespitler ve bulgular sonrası hazırladıkları raporda seçimlerin eşit ve adil bir ortamda yapılmadığı, medya ve devlet imkanlarının iktidar tarafından yaygın biçimde kullanıldığı, sert ve ayrımcı lisan ile seçmenlerin ürkütüldüğü vurgulandı. Bizim tespitlerimizle örtüşen bu saptamalarla seçimin eşit, adil ve özgür bir ortamda yapılmadığı, orantısız devlet gücü, imkanları ve sınırsız medya takviyesiyle rekabet edildiği açık. YSK’nın, vilayet seçim şuralarının ikili standartlı kararları, mülki idarecilerin engellemeleri, son olarak SMS yasağı ve operatörlere ağır para cezası tehditleri süreçte tesirli oldu. Buna karşın toplumun yaklaşık yarısı demokrasi ve değişimden yana seçimini yaptı. Artık yapılması gereken demokrasi talebini daha da yükseltmek, otokrasi ittifakını geriletmek için her alanda dayanışmayı güçlendirmektir.
İKTİDAR, TANSİYON, TERÖR, İNANÇ İSTİSMARI, KURGU-MONTAJ-DEZENFORMASYON SİYASETİNİN DOZUNU ARTIRARAK SÜRDÜRECEK
İktidar, seçim kampanyasını ve stratejisini üzerine oturttuğu tansiyon, terör, ihanet, inanç istismarı, kurgu-montaj-dezenformasyon siyasetini dozunu artırarak sürdürecek. Bunun somut işaretleri Erdoğan’ın 28 Mayıs akşamı Kısıklı ve Beştepe’de yaptığı konuşmalarda verildi. Seçimdeki rakibini kitlelere yuhalatma yanında, bir başka rakibi için idam tezahüratlarına varan telaffuzları dillendirmekte sakınca görmedi. İktidarın dezenformasyon-yalan-montaj kampanyasını, güvenlik telaşlarını depreştiren dehşet atmosferini sürdüreceğini, toplumsal ayrışma-kamplaşma ve bölünmenin derinleştirileceği bir sürece geçileceğini öngörmekteyim.
YENİ İKTİSAT MODELİNİN ANAHTARI OLAN İHRACATTAN BÜYÜMEYE KATKI GELMEDİ
İlk çeyrekte yüzde 4 açıklanan büyüme suratının gerisinde üretim, ihracat, yatırım, istihdam değil, hanelerin ve devletin başta seçim ve zelzele olmak üzere tüketim harcamalarındaki patlama ve ithalattaki artış yatıyor. Sanayi ve tarım küçülürken, yeni iktisat modelinin anahtarı olan ihracattan büyümeye katkı gelmedi. Seçim sonrası tüm baskılamaya karşın dolar/TL 21, euro/TL 23’e yükseldi. Münasebetiyle ikinci çeyrekte kur çok daha üstte oluşacak. GSYH’nin dolar karşılığında düşüş yaşanacak. Geçen yılın birinci çeyreğinde yüzde 31,1 olan iş gücünün ulusal gelirden aldığı hissenin bu yıl yüzde 38’e yükselmesinde ise EYT düzenlemesiyle emekli olan milyonlarca bireye ödenen kıdem tazminatları, taban fiyat ve en düşük emekli aylığında seçim öncesi yapılan artışlar tesirli oldu.
MEMUR VE EMEKLİLERİN TEMMUZDAKİ MAAŞ ARTIRIMI VE ENFLASYON FARKININ AŞAĞI ÇEKİLMESİ HEDEFLENİYOR
İktidarın seçim öncesi hanelerde kullanılan doğalgazın bir ay ‘bedava’ olacağını ilan etmesiyle TÜİK, mayıs enflasyonu hesabında doğalgaz için ‘sıfır fiyat’ prosedürü uygulayacağını duyurdu. Mayısta açıklanacak enflasyonun kağıt üzerinde önemli düşüş göstermesi, aylık enflasyonun ‘eksi’ olma ihtimali kelam konusu. Bu yolla, yıllık enflasyonun düşürülmesi, memur ve emeklilerin temmuzdaki maaş artırımı ve enflasyon farkının aşağı çekilmesi hedefleniyor. Buna karşılık milyonlarca SGK, Bağ-Kur ve memur emeklisiyle yeni emekli olan EYT’liler, TÜİK’in doğalgazı yok sayarak hesaplayacağı TÜFE’ye endeksli olarak daha düşük oranda artırım ve enflasyon farkı almak zorunda kalacaklar. Milyonlarca kişi gerçek enflasyon karşısında hakkı elinden alınarak mağdur edilmiş olacak.
HAYVANCILIKTA BÜYÜYEN KRİZ, KURBANLIK FİYATLARININ ÜÇ HANELİ ORANLARDA ARTMASIYLA SOMUTLAŞTI
Yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde hayvancılıkta büyüyen kriz, kurbanlık fiyatlarının üç haneli oranlarda artmasıyla somutlaştı. Kurbanlık fiyatları canlı hayvan borsasında yüzde 150 artarken, Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) vekaletle kurbanlık fiyatlarını yüzde 165 artırdı. Kızılay, Türk Hava Kurumu (THK) üzere kurban bağışları ve vekaletle kurbanlık hizmeti veren kurumlar fiyatlarını yüzde 140-150 artırdılar.
RUSYA’NIN TALEP VE BEKLENTİLERİ MASAYA GETİRİLECEK
28 Mayıs’taki seçimin çabucak akabinde Kremlin Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşeceği duyuruldu. Putin’in, çabucak ardından ikili görüşmeyi gündeme alması, seçim sürecinde iktidara sağlanan moral, siyasal ve nakdî dayanakların karşılığında Rusya’nın talep ve beklentilerinin masaya getirileceğini gösteriyor. Daha evvel Trump idaresi devrinde Türkiye’ye ABD yaptırımlarının başlatılmasına ve F-35 savaş uçağı projesinden dışlanmasına karşın yıllardır kullanılmaksızın ambalajında depolarda bekletilen 3 milyar dolarlık S-400’ler bu açıdan somut bir örnek olarak ortada duruyor. Seçim takviyesi karşılığında kapalı kapılar arkasında Rusya’ya hangi kelamların verildiği, Putin-Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesiyle önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
İKTİDARIN SEÇİM SÜRECİNDE ‘DIŞ GÜÇLERDEN DAYANAK ALDIĞI’ AÇIĞA ÇIKTI
Dış güçler telaffuzunu, dış güçlerin müdahale argümanını daima lisana getiren iktidarın seçim sürecinde ‘dış güçlerden dayanak aldığı’ açığa çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonrası Körfez ülkelerinin başkanlarına ‘depo döviz hesapları’ için teşekkür ziyaretine çıkacağını söz etti. Körfez emirlikleri ve öbür bölge ülkelerinin milyarlarca dolarlık bu takviyesi neyin karşılığında verildi? Her fırsatta ‘dış güçler’ telaffuzuna sarılan iktidarın, seçimde kendisine dolar akıtan dış güçlere, ‘şükran turuna’ hazırlanması, Türkiye’nin saygınlığı ismine incitici. Muhtemelen Erdoğan şükran tipinde bu ülkelerin önderlerinden depo döviz hesabı takviyelerini mahallî seçimlere kadar sürdürmelerini, milyar dolarlarını MB’de tutmaya devam etmelerini isteyecek. Gelinen etapta ekonomik zafiyetle ortaya çıkan bu nakdî bağımlılık alakası, önümüzdeki süreçte ülkenin dış siyasetinde, bağımsızlık manasında negatif yansımalarını gösterecektir.”